Güven AÇIK-MENTOR
Gayrimenkul sektöründe edinmiş olduğum 21 yıllık deneyim ve bilgi birikimimi, sizlerle paylaşıyorum.
Yaşam Amacınızı Nasıl Keşfedersiniz?
“Benim yaşam Amacım ne olabilir?”
Bu soru yaşamda insanların kendilerine en sık sorduğu soru.
Bu soru, “Benim hayatta en takıntılı olduğum şeyi nasıl bulurum?” diye sormaya benzer.
Belki de zaten bildiğinizi düşünüyor olabilirsiniz. Belki de hiçbir fikriniz olmayabilir. Belki de yolunuzu kaybetmiş olabilirsiniz. Gençseniz kafanız da karışmış olabilir. Ya da iş değiştirmek, bir ilişkinin üstesinden gelmek ya da sadece motivasyonunu düşük hissettiğin bir yaşamın ortasında da olabilirsiniz.
Ben bunların içinden geçtim. Hayatım boyunca farklı nedenlerle kendime şu soruları tekrar tekrar sordum:
Yaptığım şeyi neden yapıyorum?
Amacım ne?
Beni heyecanlandırıyor mu?
Beni her sabah yataktan kaldırabiliyor mu?
Bir şeyi neden başarmak istediğinizi belirlediğinizde, onu başarmaya tamamen ve tamamen takıntılı hale gelebilirsiniz. Hedefinize giden yolda karşılaştığınız engelleri ortadan kaldırmak için bu takıntıya ihtiyacınız var.
Her Şeye Takıntılı Olabilirsiniz
Sigara, Alkol ve sosyal medyada zaman kaybetmek gibi olumsuz saplantıları zaten biliyorsunuz.
Sonra olumlu takıntılar var. Egzersiz yapmak, kilo vermek veya forma girmek gibi şeylere takıntılı olabilirsiniz. Bir hayır kurumunu desteklemek, hasta bir ebeveyne yardım etmek veya yeni bir bebek sahibi olmak konusunda da takıntılı olabilirsiniz.
Takıntılardan bahsederken, amacınızı desteklediği için dikkatinizi çekecek şeylerden bahsediyorum. Ben hep para kazanmaya takıntılıydım çünkü amacım, ailemin ben öldükten sonra asla endişelenmeden veya mücadele etmeden, zorda kalmadan yaşamalarını sağlamak.
Amaç, takıntınızın Ana Hedefidir. Ben Yaşama Amacını, bir kişinin bir şey yapma nedeni olarak görüyorum. Birinin var olmasının nedenidir. Takıntılarınızı besleyen asıl “Büyük Neden”dir.
Rahmetli babam bana daha küçük yaşta sorumluluk almayı ve bir işe iyide kötüde olsa başlayıp bitirmeyi başarılı olmanın ilk adımı olarak öğretti. Yaptığım işi sevmesem de işin sorumluluğunu aldıktan sonra işe başlayıp bitirmenin bana keyif ve mutluluk verebileceğini öğrendim.
On yaşındaydım, babam Genel Cerrah bir Doktor olmasına rağmen, Çınarcık’taki yazlığımızın tıkanmış tuvalet giderini kendi başına tamir etmeye çalışıyordu. İşini o kadar dikkatli ve özenli yapıyordu ki bana yıllardır böyle tamiratlar yapıyormuş gibi gelmişti. Ona “Baba, bunu yapmaktan hoşlanıyor musun?” Bir usta çağırsak ona yaptırsak daha iyi olmaz mı? Sen doktorsun. Yaptığın iş gerçekten pis bir iş! Acaba yapmasan mı? diye sorduğumu hatırlıyorum.
O zaman bana verdiği cevap çok tuhaf gelmişti. “Yaptığımız şeyi sevmek için her zaman yaptığımız şeyi sevmemiz gerekmez.” Eğer bana yardım etmek istemiyorsan, dışarıda oynamak istiyorsan, gidebilirsin. Yanımda kalırsan, ilerde sana faydalı olacak pek çok şey kazanırsın. Kimseye ihtiyacın olmadan tüm problemleri önce nasıl tespit edeceğini sonra nasıl çözeceğini bulursun. Sonra yaparsın ve kendini çok daha iyi hissedersin. Hepsinden iyisi paran cebinde kalır.” demişti.
Babam, bize örnek olmayı ve tasarrufu benimsetmeyi takıntı haline getirmişti. Bu, sevmediğim veya yapmak istemediğim şeyleri yapmak anlamına geliyordu. Bunu oldukça küçük bir yaşta öğrenmiş olmuştum.
Yaptığın şeyi sevmek zorunda değilsin.
Kendimi harika bir otomobil satıcısı olmaya adadığım zamanı hatırlıyorum. Kosifler’de otomobil satmayı pek sevmesem de, seviyormuş gibi davrandım. Bir çok otomobil sattım. Aslında müşterilerin satın aldığını fark ettiğimde, hayalimdeki işin bu olmadığını anladım. Otomobil satmak tutkulu olduğum bir şey değildi. Çalışandım ve her şey patronların iki dudağı arasındaydı. Otomobil sattığım ilk üç ay işimden nefret ettim.
Kosifler ailesi bana BBS Jantlarının Türkiye Distribütörlük işinin başına geçmemi istediklerinde. Her şey değişti. Artık her sabah yataktan kalkmak için büyük nedenim vardı. Tüm sorumluluk bendeydi. Hesap vermeye hazırdım.
Büyük Nedeninizi Bulun
Amacımın ne olduğunu anlamak ve onu beslemeye devam etmek için kendime hep sorular soruyorum.
Bu sorular zihnimde pek çok yeni fikre yol açıyor. Harika şeyler başarmam için bana ilham veriyor. Takıntım ile uyumlu fırsatlar bulma konusunda beni odakta tuttuyor.
Kendinize bu soruları sormaya başladığınızda, kendinizi yargılamadan yanıtlayın. Sadece kendinize sorular sorun.
Kendinize sorular sormaya bir süre devam edin. Zamanla aynı cevapların gelmeye başladığını veya yeni cevaplar bulduğunuzu fark edeceksiniz. Şaşırtıcı tekrarlar görebilir veya uzun zaman önce gördüğünüz bir rüyayı hatırlayabilirsiniz.
Kendinize şu soruları sorun:
Kişisel ilgi alanları
Bunu başarmak için her şeyi yapacağım kadar beni heyecanlandıran şey nedir?
Her zaman yapmak istediğim şey nedir?
Getiri ne olursa olsun ne yapmak istemiyorum?
Para Motivasyonu
Para olmadan ne yapmaya hazırım?
İhtiyacım olan yaşam güvenliğini bana ne miktar para verir?
Finansal özgürlüğe sahip olmak için ne kadar paraya ihtiyacım var?
Beceriler ve Yetenekler
Herkesten daha iyi ne yapabilirim?
Göz ardı ettiğim hangi becerilere veya yeteneklere sahibim?
Hangi konuda berbatım ve hiç yapmamam gerekiyor?
Pazar araştırması
Defalarca şikayet ettiğim bir ürün veya hizmet nedir?
Bir şirket kurmak için hangi harika fikirlerim var?
Takip etmem gereken Tek Şey nedir?
Miras
Ne için hatırlanmak istiyorum?
Topluma en çok gurur duyacağım katkılar neler olabilir?
İnsanların benim hakkımda asla söylemesini istemediğim şey ne?
Farzedelim . . .
Bir kitap yazacaktım… ne hakkında olurdu?
Başarısız olamayacağımı biliyordum… ne yapardım?
Harika bir şeyle tanınabilirdim… onun ne olmasını isterdim?
Bu sorulardan tek bir Amaç oluşturmanıza gerek yok. Amacınızı bir cümleye veya bir fikre indirgemeye çalışmanın da çok dar olduğunu düşünüyorum. Birçok şeye takıntılı olma kapasiteniz var. Hayatınızda birçok amacınız olabilir.
Ancak kendinize bu soruları sormak, sizi amacınıza götürecek olumlu takıntıları belirlemenize yardımcı olacaktır. Amacınız, sizin için eksiksiz bir yaşamı oluşturan parçalardan oluşur.
Amacınızın ne olduğunu anladığınızda, ona ulaşmanızı engelleyen şeyleri yapmayı bırakabilirsiniz. Gerçek takıntılarınıza odaklanmak için kendinize izin vermelisiniz!
Bu ilk adımdır.
Gayrimenkul işinizi büyütmek takıntılarınızdan biriyse, sizin için bir önerim var…
Bilmeyenler için söylüyorum, ekibim ile birlikte işinizi büyütebilmeniz için bir Online Gayrimenkul Üniversitesi kurduk. Üniversitemiz, gayrimenkulde başarılı olmak isteyen danışmanlar, gayrimenkul sektörüne girmek isteyenler ve hep hayalini kurduğunuz hayatı yaratmak için bilgilerinizi uygulamaya dökmek, para kazanmanızı sağlamak için size rehberlik ediyor.
7 Haziran’da gerçekleşecek olan ücretsiz seminere katılarak efsane bir yaşam sürme yolunda ilk adımı atmaya hazır olan herkesi buradan davet etmek istiyorum.
https://www.gayrimenkulegitim.online/seminer
Yukarıdaki linki tıklayarak seminere katılabilir ve siz de Gayrimenkul Üniversitesi hakkında tüm bilgilere ulaşabilirsiniz.
Hepinize bol kazançlı bir hafta diliyorum.
Güven AÇIK
Okuyabileceğiniz Diğer Blog Yazılarım
Nasıl Başarabiliriz
Geçen hafta gayrimenkul sektörü hakkında yazdıklarıma fazlasıyla geri dönüş aldım. Bu yazımda Nasıl Başarabiliriz e değimek istedim.
Kazanan Kim
Bu oyunların ardında bir kazanan olması lazım? Sektör ile o kadar çok oynanıyor ki, ay yokki bir şey değişmesin. Bence kazanan kim? Devamı yazımda
Vefa
Bu aralar vefasızlara taktım kafayı. Sanırım yaşlanma belirtileri bunlar. Yine de VEFA önemli bir değer benim için. Neden mi?