Sonbaharda Bizi Neler Bekliyor
Sonbaharda bizi neler bekliyor? Bir tahminiz var mı? Gayrimenkul sektörünü neler bekliyor. Benim beklentim ise…
2005 den Bugüne
Gayrimenkul sektöründe edinmiş olduğum 21 yıllık deneyim ve bilgi birikimimi, Blog yazılarımla sizlerle paylaşıyorum.
Umarım, profesyonel gayrimenkul danışmanlığı hayatınızda her şey planladığınız gibi ilerliyordur.
Çoğu danışman yıla hızlı başlar. İlk 90 gün yüksek bir gayretle istediği sonuçlara ulaşmaya çalışır. Danışmanların birçoğu da bunun sonuçlarını görür. Kiralamalar, satışlar peş peşe gelmeye başlar. Yavaş yavaş geliri artar ve bu gelir istikrar kazanır. Hatta, tasarruf ederek bankada para biriktirir.
90 günlük yoğun bir çabanın ardından elde edilen gelirle, ZENGİNLİK dönemi başlar. Tam burada ego devreye girer ve danışman artık “Ben bu işi biliyorum.” demeye başlar.
Arkasından ne olur? Kazanılan paralar zaman içinde tükenir. Zenginlik yerini parasızlığa bırakır. Danışman belli bir süre beş parasız dolaştıktan sonra eğer mecali kalmışsa sil baştan çalışmaya koyulur. Danışmanların %70 i bu şekilde çalışır. Lunaparklardaki “Roller Coster” lar gibi. Bir zengin, bir fakir! Bir zengin, bir fakir…
Bu inişli çıkışlı istikrası bir gelirin NEDEN kaynaklandığını sizinle paylaşmak istiyorum.
Evet, belki sizin de başınıza benzer durum gelmiş olabilir. Danışmanlara bu istikrarsızlığa neyin yol açtığını sorduğumda aldığım ilk üç cevap aşağıdaki gibi sıralanıyor;
Aslında “NE” olduğunu baştan söylemek istiyorum.
Buna bilim alanında “KONFOR ALANI” hastalığı deniyor.
İnsan, doğası gereği hayatta kalabilmek için hedef odaklı yaşayan ve günlük hedeflerine ulaşmaya çalışan bir canlı. İlkel dönemde insanın temel iki hedefi vardı; Karnını doyurmak, yaşaması ve hayatta kalabilmesi için bu şarttı. İkincisi ise barınmaktı. Diğer yırtıcılardan korunmak için kendini güvenilir bir yerde saklaması, dinlenmesi ve uyuması gerekiyordu.
İnsan zamanla gelişti ve bugüne kadar geldi. Bugün insanın yiyecek bulmak ve barınmak gibi hiçbir sorunu yok. Her şey var. Sadece, yiyeceğe ve barınmaya sahip olabilmek için Tek bir Şeye ihtiyacı var;
İnsanın parası varsa, karnını doyurabiliyor ve barınabiliyor. Bundan sonrası…
Günümüz insanı temel yiyecek ve barınma ihtiyacını karşılar karşılamaz bir “KONFOR ALANI” na giriyor. Günümüz insanın, konfor alanını kaybedene kadar mücadele etmesini gerektirecek hiçbir nedeni yok. İnsan ne zaman parası biterse, borç bulamazsa, kredi kartı hesabı dip yaparsa konfor alanından çıkması gerektiğini fark ediyor.
Fakat, insan bu kadar dibi gördüğünde, bu sefer endişe kat sayısı zirve yapıyor. Korku dağları sarıyor. İnsan beyni derhal Kortizol salgılanmasını emrediyor. Kandaki kortizol miktarı artıkça önce stres, sonra da depresyon kendini gösteriyor. Ardından yaşam büyük bir çöküşle sonlanıyor.
Bu uçurumun kıyısından dönen sayısız danışman tanıyorum.
Bu korkuyu yaşamaya değer mi? Kesinlikle değmez.
Çözümü oluşturan üç unsur;
İlk iki unsur olan “SABIR ve KARARLILIK”, “HEDEF ODAKLILIK” konularında çok fazla yazacak bir şey yok. Zaten geçmiş blog yazılarımda bu konulardan birçok kez bahsetmiştim.
Ancak “GÜNLÜK DÜZENLİ AKTİVİTLER” i kesintisiz yapmak konusunda size bir reçete verebilirim. Uygularsanız, başarılı olma ihtimaliniz % 200!
Tek tek aktarmak istiyorum.
Evet, eğer siz de konfor alanından çıkmak istiyorsanız mutlaka günlük aktivitelerinizi aksatmadan düzenli olarak yapmaya devam etmelisiniz. Unutmayın, inişli çıkışlı bir hayat yerine, sürekli yükselen bir yaşam kalitesi sürdürmek son derece keyiflidir.
Şimdi kendinizi bir değerlendirin ve ne yapmanız gerekiyorsa derhal harekete geçin.
Başarılı ve bol kazançlı bir dönem sizi bekliyor.
Güven AÇIK
Sonbaharda bizi neler bekliyor? Bir tahminiz var mı? Gayrimenkul sektörünü neler bekliyor. Benim beklentim ise…
Bir gayrimenkul ofisinin hangi departmanı sizce daha önemlidir? Peki bu danışman için farklı mı olmalı?
Karar yorgunluğu bilimsel olarak ispat edilmiş bir gerçektir. Çok fazla karar vermek zorunda olmanız ilerlemenizi yavaşlatıyorsa, bu yazımı okuyun!
Hits: 39