Zor Dönemlerde Ekip Olabilmek için Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Güven AÇIK-MENTOR

Güven AÇIK-MENTOR

Gayrimenkul sektöründe edinmiş olduğum 21 yıllık deneyim ve bilgi birikimimi, Blog yazılarımla sizlerle paylaşıyorum.

Zor Dönemlerde Ekip Olabilmek için Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Hepimiz, bir kriz ortaya çıktığında doğrudan hayatta kalma moduna geçme eğilimindeyizdir. Ancak kriz döneminde ortaya çıkan belirsizlik, ekip olarak gelişmemize yardımcı olmak için fırsatlar da sunar. 

Mevcut yaşamda öncelikle COVID-19 tarafından darbe aldık. Bir çoğumuz bir belirsizlik duygusu yaşadı ve ne yapacağımızı bilemedik. COVID-19  fırtınası tarafından vurulduktan haftalar sonra kendimize gelmeye başladık. Çözüm yolları üretmeye başladık. Yaralarımızı sarmamız pek fazla zamanımızı almadı. Ancak ofisler birer hayalet ofise dönüştü. Hepimiz uzaktan, evimizden çalışmaya başladık. Takım olanlar önce bunun sıkıntısını yaşasa da ardından yollarına kaldıkları yerden devam etme başarısını gösterebildiler.

Kendimizi fırtınanın ortasında bulduğumuzda ilk tepkimiz “Şimdi ne yapacağız?” oldu. 

Fırtınalar sıklıkla karşılaşılan bir şey değildir. Eğer bir denizciyseniz fırtına çıkacağını anladığınızda en yakın limana sığınıp fırtınanın geçmesini bekleyebilirsiniz. Fırtınalar aylarca sürmez. Ama COVID-19 fırtınası bir hayli uzun sürdü. Gayrimenkul sektörünü bir çok yönden olumsuz şekilde etkiledi. Gelirler düştü. Ofisler ayakta kalmak için büyük çabalar sarf etti. 

Bazı ofis ve markalar kendini ve işini optimize ederek bu fırtınayı kendi lehine kullanabilmeyi başardı.

Bu zor COVİD 19 günleri hayatımızı fazlasıyla olumlu veya olumsuz yönde değiştirdi. Sahip olduğumuzu birçok alışkanlığı bırakıp yeni alışkanlıklar öğrenmek zorunda kaldık. Artık eğitimlerimizi ve toplatılarımızı Zoom üzerinden yapıyoruz. Kendimizi geliştirdik ve yeni şartlara uyum sağlamaya çalışıyoruz. Bazı marka ve ofisler bu dönemden çok şey öğrenerek çıktı. Bazıları ise ağır darbeler aldı. Şu an ya yoklar yada iflas etmiş durumdalar. 

Fırtınada yelkenlerinizi doğru ayarlamanın ağır bir bedeli vardır. Bu bedel hem zihinsel hem de fiziksel olarak zorlayıcı olur. Hiçbirimiz bu fırtınalı COVİD 19 dönemini unutmayacağız. Yeni koşullara uyum sağlayabilen marka ve ofisler yollarına devam edecek. Bu uyumu sağlayabilen danışman ve takımlar da aynı şekilde başarı yolculuklarına yelken açacaklar. 

Kendimize ve işimize yardımcı olacak doğru stratejiler ve önlemlerle bu dönemden çok daha güçlü çıkabilme şansımız var. 

Covid dönemi başladığında, işinizi ve yaşamınızı optimize etmek ve bu zor zamanlarda kontrol edebileceğiniz şeylere odaklanmak, takım ruhunu koruyabilmek, yeni yollar aramak ve bulmak gerçekten inanılmaz takım çalışmalarına neden oldu. 

Hayatınızı değiştirecek denklem

Neden, Etkiden daha büyüktür. Bu nedenle N > E olarak bir denklem yazabiliriz. Bu denklemi anlamak ve kullanmak sizin günlük yaşamınızda önemli bir dönüşüme neden olabilir. 

Herhangi bir anda, ya neden ya da etki içinde oluruz. Neden; hayatımızda başımıza gelen her şey için sorumluluk almak ve/veya içinde bulunduğumuz durumun bir şekilde daha derin bir amaca hizmet edebileceğini anlayabilme becerisidir.

Etki, başımıza gelen her şey için başka bir kişiyi, pandemiyi veya ekonomik koşulları, dış bir gücü suçladığımız zamandır. Muhtemelen şu anda Facebook paylaşımlarından da anlayabileceğimiz gibi, herkes bir etki zihniyeti içinde!

Bu denklem, nedenler ve etkileri üzerine olan bir denklemdir. Ancak başarılı insanlar ve ekipler her zaman sonuçlar üzerine odaklanırlar. 

Bir gayrimenkul ekibi olarak, şu anda kendi sonuçlarınızın etkisinde olmanız son derece doğal. Ancak kendiniz, işiniz ve ekibiniz için yapmanız gereken şey nedenleri anlamak olmalıdır.

Nedenleri anlamaya ve nedenlerin üzerine gitmeye başladığınızda karşınıza saysız fırsatlar çıkmaya başlayacaktır.

Tanıdığınız birçok insanın sonuçlardan sürekli şikayet ettiğine ve endişe duyduğuna tanık olabilirisiniz. Hatta, bu tutumda olan insanların yalnız olmadığını, yanlarında bolca aynı tutumda olan insanlar olduğunu da fark edebilirsiniz. 

Nedenleri anlamaya çabalamak ve üzerine gitmek sizi sadece kişisel olarak değil, aynı zamanda profesyonel olarak da mükemmel yapacaktır. 

Tepkileriniz Ekibinizi Nasıl Güçlendirir?

Şu anda, ekip liderlerinin bir olaya tepki verme şekillerinin nasıl olduğunu anlamaya her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. 

O + T = Ç formülü; meydana gelen bir Olaya verdiğiniz Tepkinin hangi Çıktıyı ortaya koyduğunu ifade eder.

Çevremizdeki olaylara baktığımızda çıktının tamamen olaydan kaynaklandığını düşünürüz. Ama bu aslında doğru değildir. Çıktı, olayın kendisinden ziyade olaya verilen Tepki tarafından şekilenir.

Eğer bir ekip veya takıma liderlik yapıyorsanız, sizin tepkileriniz, ekibinizdeki insanların nasıl tepki verdiğini belirler. Bir lider olarak kendinize sıklıkla “Ekibime nasıl tepkiler vererek liderlik tutumu gösteriyorum?” diye sormanızda önemli bir fayda vardır.

Bu denklemin gücü, çıktı olarak odaklandığımız şeydir. Yönettiğimiz ekibe veya takıma karşı duyarlıysak, ulaşmak istediğimiz çıktılara odaklanmamız gerekir.

Optimum bir zihniyette değilsek, duyarlı değilizdir. Tepkisel davranıyoruzdur. Tepkisellik, duyarlı olduğumuzda hissedeceğiniz rahatlık ve sakinlik yerine, kararlarınızın korku, stres ve olumsuzluğa odaklandığı anlamına gelir.

Hayatta çıktılara odaklanma becerinizi kaybederseniz, sahip olduğunuz tüm gücü kaybedersiniz.

Ekip olmayı başarabilmek

Ekip Olarak Odağınızı Doğru Belirleyin

Tüm korku ve endişe, istemediğimiz şeylere odaklanmaktan ve bunları geleceğe taşımaktan kaynaklanır.

Yarın ne olacağına dair her türlü tahmini yapabiliriz. Haberleri izleyebilir veya sosyal medyada komplo teorilerini okuyabiliriz. Ama günün sonunda hiçbirimiz yarın ne olacağını bilemeyiz.

Kafanızda bir şeyler yaratacaksanız, bunun sevdiğiniz ve sizi iyi hissettiren bir şey olmasını tercih etmelisiniz. 

Unutmayın, beynimiz gelişmek için değil, hayatta kalmak için bize hizmet ediyor. Beynimiz bizi korumak adına, bize sürekli olarak konfor alanımızda kalmamızı telkin ediyor. Bu nedenle cesaretimizi çoğu zaman kaybedip kendimizi hayatın yuvarla gitsin akışına bırakıyoruz. Bu durumda hayat ve başkaları bizi nereye çekiyorsa, o yöne doğru gidiyoruz. Kendimizin değil, başkalarının hayallerinin bir parçası oluyoruz. 

Şu anda bir ekip olarak soluklanıp korkularınızı yenebilmeniz gerekiyor. Ekibinizle birlikte sahip olmak istediğiniz geleceği mücadele ederek yaratmaya başlamalısınız. Bunu başarmanın en kolay ve doğru yolu ise odağınızı belirlemekten geçer. Odağınız olumlu ve sorumlu bir odak olmak durumundadır. 

Bu haftalık da bu kadar.

Hepinize bol kazançlı bir hafta diliyorum.

Güven AÇIK

Facebook
Twitter
LinkedIn

Okuyabileceğiniz Diğer Blog Yazılarımız

Yıllın Sonu Geldi

2023 bitti bitecek. Yılın sonu geldi! Peki siz ne durumdasınız? Tüm hedeflerinize ulaşabildiniz mi? 2024 te sizi neler bekliyor?

Yılı kapatmak ve 2024′ e hazırlık

Bu yılın bitmesine 60 günden az bir zaman kaldı. Yılı kapatmak ve 2024’e hazırlık yapmak için çalışmalara başlamak lazım.

80/20 Çalışma Modeli

Herkesin doğal olarak daha hazla kazanma arzusu var.  80/20 Çalışma Modeli bir çok ofisin danışman tutundurmak veya danışman çekmek için kullandığı yöntemlerden bir tanesi. Ancak doğru yönetilmezse, ofislerin kapanmasına neden oluyor. Neden mi? Okumaya devam edin.

Mükemmel Danışmanların İşinizi Destekleyecek 7 Temel Alışkanlığı

Güven AÇIK-MENTOR

Güven AÇIK-MENTOR

Gayrimenkul sektöründe edinmiş olduğum 21 yıllık deneyim ve bilgi birikimimi, Blog yazılarımla sizlerle paylaşıyorum.

Mükemmel Danışmanların İşinizi Destekleyecek 7 Temel Alışkanlığı

Mükemmel Gayrimenkul Danışmanları mesleklerini tam olarak benzer şekilde yapmazlar, ancak mükemmel danışmanlar işlerini büyütmelerine olanak sağlayan bir iş modeli kullanırlar. Aşağıda tek tek açıklayacağım bu yedi uygulama, mükemmel danışmanların nasıl işini büyütüyorsa, sizin için de daha üretken olmanıza yardımcı olacaktır.

Kendilerini sürekli geliştirirler

1. Kendilerini Sürekli Geliştirirler

En iyi danışmanlar her gün kendilerinin en iyi versiyonu olma konusundaki bilgilerini artırmaya odaklıdırlar. Sürekli olarak daha iyi çalışmaya ve daha hızlı büyümeye odaklanarak gelir üretmenin yeni yollarını ararlar. Yeni fikirleri hızlıca benimseyip uygulamaya koyma ve test etme eğilimindedirler.

Sektör ile ilgili blogları takip eden, eğitimlere katılan, en iyi uygulamalar hakkında kitaplar okuyan ve YouTube videolarını izleyen mükemmel danışmanlar, diğer mükemmel insanların bilgeliğinden ve deneyimlerinden yararlanırlar. Yüksek gelir üreten danışmanlar bu yeni fikirleri kendilerini sürekli olarak geliştirmek için kullanırlar.

COVID’in ardından işler yeniden açılmaya başladığında, gayrimenkul toplantıları ve konferansları, diğer danışmanlar ile işlerini geliştirmek için yeni taktikler öğrenmek ve network kurmak için mükemmel fırsatlar sağlayacaktır. Hiçbir şey, işlerini büyütmek için yeni yollarını arayan diğer profesyonel danışmanlar ile harcanan zaman kadar değerli olamaz. Mükemmel danışmanlar, yeni fikirlerin bol olduğu geliştirici gruplar içinde olabilmek için fırsat ararlar.

Hesap verebilirliğin büyümede önemli bir rol oynadığının farkında olan süper danışmanlar mentor ve koçları sayesinde kendinden emin ve daha az hata yaparak geleceğe güvenle bakarlar ve ilerlerler.

Sıcak Temas

2. Sıcak Temasta Kalmayı Tercih ederler

Mükemmel danışmanların günlük faaliyetinin önemli bir parçası sıcak temas kurmaktır. Yüksek gelir üreten danışman piyasanın nabzını çok yakından hissedebilmek adına e-posta veya sms mesajları kullanmak yerine, mülk sahiplerine ve potansiyel müşterilerine düzenli telefonlar açarak etkileşimi bol bir temas kurma modelini tercih ederler.

Potansiyel müşterilere yeni mülk listeleri gönderdikten sonra telefon açıp görüşlerini ve fikirlerini almak isterler. Mükemmel danışmanlar potansiyel müşteri ve mülk sahipleri ile kesintisiz bir iletişim içinde kalarak hızla gelişen kararları, işleme döndürme konusunda ustalaşmış olurlar.

Arayış içinde olan yatırımcılara zamanında bilgi sağlayan süper danışmanlar hizmet verdikleri alıcı ve satıcılar ile daha derin bağ kurmayı tercih ederler. Ayrıca, her bir satış veya kiralama işleminin ömür boyu müşteriye dönüşmesi için fırsatları kendilerinin yaratması gerektiğini öğrenmişlerdir.

3. Sistemler Oluşturur ve Geliştirirler

Zaman, başarılı danışmanlar için kıt kaynaktır. Zaman doğru planlanmalı ve yönetilmelidir. Bu nedenle sıra dışı danışmanlar sürekli olarak günlük faaliyetlerini sistemleştirmenin yollarını ararlar. Bu danışmanlar süreçler oluşturarak ve süreçleri sürekli geliştirerek, daha az çabayla daha fazla iş yapmanın yöntemlerini bulup zamanlarını daha verimli kullanırlar.

Bu sistemler içerisinde mükemmel danışmanların büyük çoğunluğunda görülen ortak olan bir faaliyet ise, var olan müşteri ve mülk sahiplerine el yazısı mesajlar göndermektir. Bu sıcak ve samimiyet dolu etkileşim uzun soluklu bağ sadakat oluşturmayı olumlu yönde etkiler. 

Özellikle, müşterilerinin önemli günlerinde; yaş günü, ev satın alma günü veya bayram ve yılbaşında gönderilen el yazısı mesajlar çok değerlidir. Müşteriler ve mülk sahipleri ile kalıcı bir dostluk kurulmasına olanak sağlar. 

Belki bu ay, bir mülk takibi için bir kontrol listesi, gelecek ay yeni bir bölge kampanyası oluşturursunuz. Üçüncü ay eski müşterileri tekrar arama sistemini uygulamaya koyarsınız.

Her ay sadece bir sisteme odaklanırsanız, yılın sonunda daha etkin ve daha üretken bir profesyonel gayrimenkul danışmanı olursunuz.

bilgi paylaşımında bulunmak
bilgi paylaşımında bulunmak

4. Düzenli Bilgi Paylaşımında Bulunurlar

En iyi danışmanlar, günlük olarak mevcut pazardaki mülklerin değeri hakkında müşterilerine bilgi aktarırlar. Bu paylaşımları eski müşterilerine, potansiyel müşterilerine ve etki çevrelerindeki kişilere veya veri tabanlarındaki kişilere düzenli olarak yaparlar.

Özellikle, 30 dakikada kolayca hazırlayıp paylaşılabilen, mülk ve pazar bilgisi içeren videolar, süper danışmanları ilk akla gelen danışmana dönüştürüyor. İnsanlar 7-8 dakikalık videoları seyretmeyi ve yeni bir şeyler öğrenmeyi seviyorlar. Bunu fırsata dönüştüren mükemmel danışmanlar hazırladıkları videolar ile pazarı domine edebiliyorlar.

Videolar dışında paylaşılan diğer sosyal medya gönderileri de aynı etkiyi sağlıyor. Gün içinde üçer adet Facebook ve Instagram paylaşımı akılda kalmayı ve ilk hatırlanan danışman olmaya önemli bir katkı sağlıyor.

5. Sürekli Telefon Araması Yaparlar

Telefon görüşmesi gayrimenkul işinde en çok yapılan faaliyettir. Bu nedenle e-posta veya diğer sosyal medya yöntemlerini kullansanız da, sonuç üretmenize en büyük katkı sağlayan göreviniz telefon görüşmeleri yapmaktır. 

Sürekli elinizde telefonla görüşme yapmak yerine kendinize bir bluetooth kulaklık almanızı ve bu yatırımı yaparken mümkün olan en iyi kablosuz kulaklığı almanızı tavsiye ederim. Çünkü mesleğinizde en çok kullanacağınız araç akıllı telefonunuzdur. 

En iyi danışmanlar beklemeyi sevmezler. Bunun yerine, olay ve durumların üzerine gitme alışkanlığına sahiptirler. Bu tutumları sayesinde sıradan danışmanlara oranla daha çok işlem kapatırlar. Telefon onların en önemli silahlarıdır. Telefonları olmadan yaşayamazlar. Bu aslında biraz anormal algılansa da, böyle hissetmeleri çok normaldir.  

Sürekli telefonda konuşmak ve etkileşimi sürdürmek için uzun pil ömrü ve kaliteli bir kulaklık size konfor sağlayacaktır. 

Veri tabanı
Veri tabanı

6. Veritabanlarını Büyütürler

Hangisi kullanırsanız kullanın veritabanı gayrimenkul işinizin can damarıdır. Veritabanınızı büyütmek ve ardından içindeki insanlarla etkili bir şekilde iletişim kurmak, gelecekteki başarınızı belirleyecektir.

En iyi danışmanlar veritabanlarına günlük olarak yeni insanlar ekler. Ancak, onların tek hedefi sadece büyük bir veri tabanına sahip olmak değildir. Mükemmel danışmanların asıl amacı veritabanlarında kayıtlı insanlarla sürekli iletişim halinde kalmaktır.

Sürekli yüksek gelir üreten danışmanlar, bölge çalışmaları, etki çevresi görüşmeleri, çat kapılar veya sosyal medya kanalı ile tanıştıkları herkesi veritabanlarına eklemeyi kesintiye uğratmazlar. Günlük yeni insanlarla tanışma hedefleri vardır. Günde 3 ila 5 yeni insan ile tanışıp veritabanlarını sürekli büyütürler. Her yıl veri tabanları %20-25 oranında artarak onlara gelir üretme konusunda büyük bir kaynak görevi görür. 

Yapılacak İşler Listesi
Yapılacak İşler Listesi

7. Yapılacak İşler Listesi Kullanırlar

Mükemmel danışmanlar, işlerini büyütmeyecek işleri yapmak yerine, verimli ve etkin faaliyetlerde bulunarak her zaman günlerinin sorumluluğunu alırlar.

Her gün ofisten ayrılmadan önce veya her gece yatmadan önce yapılacaklar listesi hazırlarlar. Her sabah, o gün işlerini nasıl geliştireceklerine dair güvenilir bir planları vardır.

Gelirinizi artırmak istiyorsanız gününüzü ve haftanızı önceden planlama alışkanlığı edinin. Yapacağınız işleri bir gün öncesinden yazarak kendinize bir iş listesi hazırlayın. Basit ve kolay işleri sona bırakın. Size en büyük faydayı sağlayayacak olan işi ne kadar zaman alırsa alsın tamamlamadan bir sonraki işe geçmeyin. 

Basit ve kolay işler size iş yapıyor hissi verse de asıl olan işleri size sağlayacak olduğu faydanın miktarına göre planlamanız sizi daha üretken ve verimli yapacaktır. 

Bu haftalık da bu kadar. 

Hepinize bol kazançlı ve başarılı bir hafta diliyorum.

Güven AÇIK

Facebook
Twitter
LinkedIn

Okuyabileceğiniz Diğer Blog Yazılarım

Yıllın Sonu Geldi

2023 bitti bitecek. Yılın sonu geldi! Peki siz ne durumdasınız? Tüm hedeflerinize ulaşabildiniz mi? 2024 te sizi neler bekliyor?

Yılı kapatmak ve 2024′ e hazırlık

Bu yılın bitmesine 60 günden az bir zaman kaldı. Yılı kapatmak ve 2024’e hazırlık yapmak için çalışmalara başlamak lazım.

80/20 Çalışma Modeli

Herkesin doğal olarak daha hazla kazanma arzusu var.  80/20 Çalışma Modeli bir çok ofisin danışman tutundurmak veya danışman çekmek için kullandığı yöntemlerden bir tanesi. Ancak doğru yönetilmezse, ofislerin kapanmasına neden oluyor. Neden mi? Okumaya devam edin.

Geleceğin Emlak Ofisleri

Güven AÇIK-MENTOR

Güven AÇIK-MENTOR

Gayrimenkul sektöründe edinmiş olduğum 21 yıllık deneyim ve bilgi birikimimi, Blog yazılarımla sizlerle paylaşıyorum.

Geleceğin Emlak Ofisleri

Birçoğunuz faks makinasını biliyorsunuzdur. Ben faks makinası ile ilk karşılaştığımda Şen Holding’te pazarlama departmanında çalışıyordum. Yıl 1990’dı.

Faks makinasının nasıl çalıştığını anlamam, bayağı zamanımı almıştı. İstanbul’dan makinaya koyduğunuz bir kağıt, Moskova ofisinden çıkıyordu. O dönem için bize çok hızlı bir yazılı iletişim sağlıyordu. Faks makinamız kocaman bir makinaydı.

Faks makinaları bir dönem çok fazla iş gördü. İnsanlar kartvizitlerine faks numaralarını yazarak bundan gurur duyuyorlardı. 

Şimdilerde faks makinasının esamesi dahi okunmuyor. 

Faksın yerini e-posta ve dijital mesajlar aldı. Değişim ve dönüşüm inanılmaz bir hızla yol almaya devam ediyor. 

Yeni Normal

Bu kavram hayatımıza gireli çok fazla bir zaman olmadı. Tüm dünyayı etkisine alan Covit 19 ile iş yapma şeklimiz büyük ölçüde değişti. Gayrimenkul sektörü de bu değişimden nasibini aldı.

Artık günlük alış veriş için dükkan dükkan, mağaza mağaza dolaşmıyoruz. Cep telefonumuzdaki bir uygulama sayesinde oturduğumuz yerden her türlü ürünü ve hizmeti 7 x 24 almak mümkün. 

Yeni normal gayrimenkul sektörünü de farklı bir iş yapma modeline taşıyor. Bu dönüşüme hazır olmak önemli. Çünkü dönüşüme uyum sağlayamayanlar zorlanacaklar. Faks makinasının başına ne geldiyse, dönüşemeyenlerin de  başına aynısı gelecek. 

Amerika’da ilk devrim KW

Gayrimenkul sektöründe 1978 yılında Keller Williams şirketi Amerika’da önemli bir devrim başlatmıştı. Kalabalık ekiplerle, daha az sayıda ofisler oluşturarak genel masrafları minimumda tutmayı başarmış, verimli ve etkin bir çalışma modeli geliştirmişti. Bu yeni model o dönemde tüm Amerika’da hızlıca yayıldı.

Hem danışman başına maliyeti daha düşüktü hem de hızlıca büyüyüp yayılabiliyordu. KW rakiplerini ciddi oranda zorladı. Gelir paylaşım modeli ise diğer markaları kıskandıracak düzeydeydi. Amerika gayrimenkul pazarında KW modeli bir süre sonra havlu atar diye düşünülse de kurucularının sektöre verdiği değer ve vizyon sayesinde KW tüm Amerika’da hızla büyüdü ve yayıldı. Başarısı sektörde parmak ısırtacak bir seviyeye geldi. 

Pazarlama 4.0 ve sonrası

Pazarlamanın internet ile birlikte hızla kabuk değiştirmesi ve internet kullanıcısının KRAL kabul edilmesiyle, işler bambaşka bir boyuta taşındı. 

Son kullanıcı olan mülk sahipleri ve müşteriler yapacakları yatırım için internetin bütün nimetlerinden fazlasıyla yararlanıyorlar. Özellikle okudukları yorumlar ve görüşler mülk seçimlerini, bölge seçimlerini ve Gayrimenkul Danışman tercihlerini doğrudan etkiliyor. İnternet bir yandan alışverişin en güvenli yapıldığı ortama dönüşürken diğer tarafta ise, büyük bir tehdit oluşturuyor. 

Yapılan küçük bir hata internet ortamında viral bir şekilde yayılıp prestij ve güven kaybına neden oluyor. İnternette 4.0 dönemi profesyonel çalışmayı dürüst ve şeffaf olmaya zorluyor.  Aynı zamanda 4.0 coğrafya kısıtlamasını internet sayesinde tamamen rekabetten silmiş durumda. Mesafeler ve coğrafik zorluklar internetin sağladığı imkan ve uygulamlar sayesinde hem çok hızlı hem de masrafız olarak yapılabiliyor. 

Artık konferans ve büyük toplantıları organize etmek ve binlerce kişiyi bir araya getirmek dakikalar içinde yapılırken, maliyet açısından ise küçük bütçelere imkan tanıyor. 

Takımlar öne çıkıyor

Gayrimenkulde ise güç coğrafya bağımsız takımların eline geçiyor

Tek merkezden internetin sağladığı olanaklar ile gayrimenkul danışmanlığı bir telefonun veya bir tabletin içine sığacak hale gelmiş durumda. Tüm işlem, kağıt ve sunumlar elinizdeki tablet üzerinden yapılabiliyor. 

Artık, mülk sözleşmenizi, yer gösterme zaptınızı tablet üzerinde alacağınız sanal imzalar ile yapabiliyorsunuz. Alıcı ve satıcıya mülk sunumlarınız tabletiniz veya iPadiniz üzerinden kolayca gerçekleştirebiliyorsunuz. 

Yapay zeka ve büyük veri analizi sayesinde alıcı, satıcı davranışlarını önceden tanımlayabiliyor, yönlendirebiliyorsunuz. 

Diğer yandan dikkat çeken bir durum ise, gayrimenkul işi yapmak tam bir takım işine dönüşüyor. Bireysel başarılar yok olmaya yüz tutmuş durumda. Bunun da nedeni internetin sağladığı uygulamalar sayesinde takımlar senkron ve asenkron olarak çalışarak çok daha verimli olabiliyorlar. Zaman kaybı yok ve ekip yönetimi artık eskisine oranla çok daha sonuç odaklı. 

Gayrimenkul takımları 12-16 kişilik bir kavime dönüşüyorlar. Her kavimin kendi kültürü ve gelenekleri oluşuyor. Bu kavimler kendi inanç ve değerler modelini kendileri doğal olarak geliştirebiliyorlar. Artık master franchise ofislerinin sahadaki gayrimenkul danışmanlarına bir dayatma uygulaması mümkün gibi görünmüyor. Takımlar ofislerin kendilerine olan müdahalesine ihtiyaç duymadan şeffaf ve etkin bir şekilde sonuç üretebilir duruma geldiler. 

Bölgesel takımlar kendi içlerinde son derece demokratik ve doğal liderlik sistemi ile yönetiliyorlar. Bir hiyerarşi sistemleri yok. Liderlik yetkinliklerine ve güçlü iletişim özelliklere sahip kişi ve kişiler takım lideri olmaya her zaman aday olabiliyorlar. İnternetin sağladığı benzersiz şeffaflık ve demokratik çalışma ortamı, takımları daha mobil ve özgür kılıyor. Artık ofis gelenekleri ortandan kalmış durumda. Tüm ekibin ofise gidip toplantı yapması gibi bir zaman kaybına ihtiyaç yok. Ofisler  kapanmak veya tek çatı altında birleşerek bölgesini takımlar ile domine etmek durumunda.

Tek noktadan mobil takım yönetimi

Geleceğin ofisleri çok farklı olacak. Özelikle Franchise almak ve bir Franchise yatırım yapmak hiç kimsenin aklına dahi gelmeyecek. Çünkü Franchiselerde çalışmak isteyecek hiç kimseyi bulamayacaklar. Gayrimenkul danışmanları yeni iş modelinde daha özgür ve daha yüksek oranlarda gelir üretebilecekleri için bir Franchise’in dayattığı kurallara ve ağır ödeme şartlarına karşı dik durabilecekler. Artık Franchise modeline ihtiyaçları kalmadı. 

Meraklı olanlara iki tane örnek vermek istiyorum. Bu iki marka da Amerika Birleşik Devletleri’nde hizmet veren 4.0 hatta 5.0 a doğru hızlı adımlar ile yürüyen iki gayrimenkul firması. Compass ve RedFin! Her iki yeni nesil gayrimenkul markasının büyüme hızları tahminlerin çok ötesinde. Müşteri memnuniyetleri ise bugüne kadar olmadığı kadar yüksek. Diğer taraftan da iç müşteri memnuniyeti ise şaşırtıcı düzeyde mükemmel. Bir çok Franchise çalışanları bu iki marka ve benzeri markalara doğru adeta akın halindeler.

Franchiselerden yeni nesil gayrimenkul iş modellerine olan akının ana sebebi ise, daha fazla gelir üretebilmeleri, daha özgür ve sınırsız coğrafyalarda hizmet verebilmeleri. Gereksiz toplantılara katılarak zaman kaybetmek istemiyor olmaları. Kendi zamanlarını kendilerinin programlayabilmeleri. 

Akıllı ve son teknoloji bir telefon veya tablete sahipseniz, artık gayrimenkul danışmanlığı yapmak eskisine oranla çok daha kolay ve etkin. Takımlar kendi aralarında, mobil bağlantılar ile hem mülk sahiplerini hem de müşterilerini ürettikleri hızlı çözümler ile mutlu ediyorlar. 

Franchise modeli yok oluyor

Hantal Franchise modelleri yok olmak üzere

Belki birçok gayrimenkul danışmanı için çok saçma gelebilir. Ama üzücü gerçek böyle. Franchise sistemi tüm dünyada her sektörde tükenmek zorunda. Bunun nedeni internet ve 4.0 pazarlama. Yapacak bir şey yok. Franchise modeli de ömrünü tamamladı! 

Bugün hiç bir ofiste ne daktilo var ne de faks makinası. Yerini cep telefonları aldı. Bazı arkadaşlar daktilo bile görmemiş olabilirler. 3-4 yıl sonra Franchise sistemleri tarih kitaplarında bir başlık olarak anlatılacak. 

Geleceğin daha nelere gebe olduğunu bilmiyorum. Ama değişimin her şeyi değiştirdiğinden eminim. Benim kuşağım bu bağlamda çok şanslı. Biz transistörlü radyolar ile hayata başladık. Bazılarımız gaz lambasında ders çalıştı. Bugün hepimizin elinde akıllı cep telefonları var. OKR, Slack ve Notion kullanıyoruz. Eski alışkanlıklarını bırakıp yeni alışkanlıklar öğrenemeyenler maalesef yok olmaya mahkumlar. Bir devrin daha sonuna tanıklık ediyoruz. Ben 58 yıllık ömrümde bir çok değişim ve dönüşüme tanıklık ettim. Bu dönüşüm de onlardan bir tanesi. Kesinlikle sonuncusu değil. 

Geleceğin Emlak Ofisleri

Geleceğin emlak ofisleri bir cep telefonuna ve bir tablete sığacak. Ne Broker kalacak ne de marka satan Franchiseler. Gayrimenkul sektörü tümüyle kabuk değiştirecek. Gayrimenkul sektörünün üniversitesini bitirenler önce bir yıl staj görecekler. Daha sonra tek noktadan yönetilen coğrafya bağımsız mobil olarak çalışacaklar. 

Her üç yılda bir mesleki gelişimleri için sınava girip mevzuat yeterlilikleri ölçülecek. Sanırım gayrimenkul danışmanlığı mesleğinin de kanunları tamamlanmış olacak. Her önüne gelen bu mesleği icra edemeyecek. 

Bu sayede son kullanıcılar daha kaliteli bir hizmet alacaklar. Gayrimenkul danışmanları hakkında eskisi gibi kötü konuşulmayacak ve meslek hak ettiği itibara kavuşacak.

Bu haftalık da bu kadar. 

Hepinize bol kazançlı bir hafta diliyorum. 

Kitaplarımdan satın almak isteyenler mağazamdan satın alabilirler.

İstanbul’da benimle  tapu.com‘da gayrimenkul danışmanı olarak çalışmak isteyenler benden randevu alabilirler. 

Güven AÇIK

Facebook
Twitter
LinkedIn

Okuyabileceğiniz Diğer Blog Yazılarım

Yıllın Sonu Geldi

2023 bitti bitecek. Yılın sonu geldi! Peki siz ne durumdasınız? Tüm hedeflerinize ulaşabildiniz mi? 2024 te sizi neler bekliyor?

Yılı kapatmak ve 2024′ e hazırlık

Bu yılın bitmesine 60 günden az bir zaman kaldı. Yılı kapatmak ve 2024’e hazırlık yapmak için çalışmalara başlamak lazım.

80/20 Çalışma Modeli

Herkesin doğal olarak daha hazla kazanma arzusu var.  80/20 Çalışma Modeli bir çok ofisin danışman tutundurmak veya danışman çekmek için kullandığı yöntemlerden bir tanesi. Ancak doğru yönetilmezse, ofislerin kapanmasına neden oluyor. Neden mi? Okumaya devam edin.

Çaylak Danışmanlarının Neden %80 ‘i Başarısız oluyor?

Güven AÇIK-MENTOR

Güven AÇIK-MENTOR

Gayrimenkul sektöründe edinmiş olduğum 21 yıllık deneyim ve bilgi birikimimi, Blog yazılarımla sizlerle paylaşıyorum.

Çaylak Danışmanlarının Neden %80 ‘i Başarısız oluyor?

Bazılarınız abartmış olduğumu düşünebilirler. Ancak 22 yıllık gözlemime göre gayrimenkul sektörüne yeni başlayanların (Çaylak Danışmanlar) %80’i maalesef başarısız oluyor. 

Bu oran aslında çok düşündürücü. Bu kadar yüksek olmasındaki sebepler neler olabilir?

Başarısızlığın altında yatan nedenleri tek tek size özetleyeceğim. Amacım sizi başarılı yapacak alışkanlıkları kazandırmak. Ayrıca başınıza gelecek olanlar için sizi mücadeleye hazırlamak. 

Gayrimenkul sektöründe önemli başarılara imza atmış insanlar da tanıyorum. Başarılı olanlar ile olamayanlar arasında aslında tek bir fark var. 

Başarılı olanların mucizelere inanıyor olmaları. Başarısızların ise mucizeye inanmamaları.

Mucize aslında nedir?

Sıra dışı olaylara ve aklımızın yetmediği durumlara çoğunlukla mucize olarak bakarız. Birçok insan mucizeye şans, Allah vergisi, alın yazısı, kısmet gibi açılımlardan oluşan kulplar taksa da aslında her insanın mucize yaratabilme potansiyeli kendi içinde bulunur. 

Önemli olansa, bu mucizeye inanmak ve bunu ortaya çıkartabilmektir. 

Bir mucize yaratmak aslında ilk düşünüldüğünde çok karmaşık, soyut ve imkansız gibi görünebilir. Aslında, mucizeler son derece basit ve anlaşılması kolay şeylerdir. Bir mucizenin gerçekleşmesi için sadece iki şeye ihtiyaç vardır. Bu ikisi birbiri ile birlikte çalışır. Biri olmadan diğeri olmaz ve mucizeler gerçekleşmez. 

Başarılı olan insanlara nasıl başarılı olduklarını sorduklarınızda egosu yüksek değilse, mucizeyi şans olarak veya Allah’ın bir lütfu olarak açıklayacaktır. Egosu olanlar ise bunu tamamen kendi kişisel özelliklerine dayandıracaklardır. 

Azim ve Yüksek Bir Çaba

Mucizenin iki temel elementi Azim ve Yüksek bir Çaba’dan başka hiç bir şey değildir. Bu ikisi oluğu sürece kişi eğer mucizeye inanıyorsa, kendisini bir mucizeye dönüştürebilir. 

Dünyada bunun sayısız örnekleri var. Ben tek bir kişinin adını vereceğim. Diğerlerini siz zaten kendiniz bulursunuz. Benim örneğim “Tek Liderim” olan Mustafa Kemal Atatürk. Atam’ın azmi ve yüksek çabası sonucunda bir millet ölü toprağından sıyrılıp kendi mucizesini yarattı. 

Tüm mucizelerin içinde bu iki element bulunur “Azim ve Yüksek bir Çaba.” İkisi bir araya geldiğinde, kişi mucizeye inanıyorsa, mucize kısa zamanda gerçekleşir.

Başarısızlık nedenleri

Sırası ile Başarısızlık Nedenleri

Gayrimenkul Danışmanlarının yüzde sekseninin başarısız olma nedeni oldukça fazladır. Ben size her birinden tek tek başlıklar halinde söz edeceğim. Elimden geldiğince başarısızlığa neden olan konunun çözümünü de açıklayacağım. Aslında her biri ayrı uzun uzun konuşulacak başlıklar ama ben bugün size özet olarak sunmak istiyorum. Amacım daha çok ilk yılında olan danışmanların kolayca pes etmeyip vaz geçmeden mücadeleye devam edebilmeleri. Kendi içlerindeki mucizeye inanmaları, azimle ve yüksek bir çaba ile yollarına devam etmeleri

Yanlış İşe Alım

Yanlış işe alım hataların birinci sırasında yer alıyor. Maalesef yüzde seksenlik oranın büyük bir kısmını bu sorun oluşturuyor. Gayrimenkul Danışmanlığını herkes yapamaz! Bu mesleği yapabilmek için bazı temel yetkinliklere ve huy kalıplarına sahip olmak gerekir. Nasıl her keresteden mobilya yapılamıyorsa, her insandan da gayrimenkul danışmanı olmaz. 

İşe alım tarafında yapılan hatalardan dolayı sayısız insan işin cazibesine ve kazancına odaklanıp kendisi için yanlış bir sektöre girip cebindeki paradan olabiliyor. Sonuç ise çok dramatik. Bu arkadaşa deniliyor ki “Sen Yapamadın!

İşin aslı ise, alım alanında çalışan uzmanların doğru bir alt yapıya ve eğitime sahip olmamaları. Ayrıca kişilik envanterleri kullanmamaları. Bu nedenle sayısız danışman başarısızlığın bedelini ağır bir şekilde ödüyor. İşe alımcılar ya da diğer havalı adları ile (recruiter) ler ağa kim takılırsa içeri alıp sonra onları adam etmeye çalışıyorlar. Eğer siz ördekten bir gergedan yakalamasını isterseniz ortaya çok komik görüntüler çıkabilir.  Buda benzer bir durum. Evet tüm gayrimenkul danışmanları insan ama onların içinde çok büyük farklar var. Bu farklar da başarı oranını doğrudan etkiliyor.

Bol Gazlı Tozlu Eğitimler

Bir diğer önemli sorun ise, gayrimenkul konusunda bilgisiz olan danışmanın aldığı eğitimin kalitesi ve içeriği. Burada işin özü eğitmene dayanıyor. Saha deneyimi çok az olan, yada son işlemini 3-4 sene önce yapmış bir eğitmen danışmanlara motivasyondan başka bir şey veremiyor.

Yaparsın, edersin” gazı belli bir süre danışmanı bir yere kadar taşısa da tüp bittiğinde danışman kendisine eğitimde anlatılanların gerçekler ile arasında büyük farklar olduğunu kendisi yaşayarak öğreniyor. Yaşayarak demek de hatalı. Danışman bolca dayak yiyerek ve para kaybederek ayakta kalmaya çabalıyor. 

Ben size kadın kuaförlüğünün kitabını yazdım desem, ilk aklınıza gelen ne olur? Benim bu mesleği yapıp yapmadığım! Kuaförlük yapmamış bir kişi nasıl kitabını yazamazsa, gayrimenkul eğitimeni de bu mesleği yapmadan hatta yapıyor olmadan eğitimini veremez. Gayrimenkul danışmanlığı dinamik ve sürekli gelişen bir sektördür. Süresi dolmuş bilgiler hiç bir fayda sağlamaz. 

Eğitim şart ama eğitimi kimden aldığınız daha da önemli. Yanlış bir eğitmen seçimi danışmanların maalesef büyük bir kayıp yaşamasına ve herseye sil baştan sahada öğrenmesine neden oluyor. 

Eğitime ödenen paralar da cabası.

Yardım Etmeyi seviyoruz.

İşe Başlatma ve Tutundurma

Eğitimden dönen danışman doğrudan ateşin içine atılıyor. “Dün eğitimdeydin, herseye öğrendin. Hadi bakalım para kazan! Kazanamazsan ofisten atarım seni” yaklaşımı ile danışman strese giriyor. Eğitimden gelen danışmanın belli bir süre deneyimli danışmanlar ile staj görmesi gerekir. Bu süre en az 60-80 saatlik bir staj olmalıdır. Bu staj sonunda danışman basit bir sınava sokulmalı ve eksiklerinin neler olduğu ortaya çıkartılmalıdır. 

Çaylak bir danışmanı doğrudan telefon açmaya zorlamak, bölgeye gönderip mülk bulmasını istemek son derece hatalı bir yaklaşımdır. Eğitimden gelen her danışman staj yapmalı ve stajı süresince mesleğini nasıl uygulayacağını öğrenmelidir. Aksi halde çok fazla yol kazası olur ve danışman mesleği kısa bir süre sonra bırakır. 

Her danışman eğitimini tamamladıktan sonra ofis yönetimi tarafından ilgilenilmeli ve başarılı olabilmesi için ona yol gösterilmelidir. 

 

Koçluk ve Mentorluk Desteği

Mesleğe yeni başlayan bir danışmanın en çok ihtiyaç duyduğu destek mentorluktur. Mentorluk daha önce bu mesleği yapmış veya yapan bir ustadan reçeteler, çözümler ve kısa yollar, bin anlamda deneyim almaktır. Danışmanın takıldığı konularda danışacağı bir mentor olmalıdır. 

Her ofisin mentorluk konusunda yetkinliğe sahip, sertifikası olan mentorlar veya koçlar bulundurması performansı olumlu yönde etkiler. Aynı zamanda ciro artışının yükselen bir grafik çizmesine neden olur. 

Ülkemizde iki koçluk kitabı okuyan kendisini koç ilan ettiği için belli bir süre sonra bu koçlar iflas etmektedir. Çünkü danışman hiç bir fayda bulamadığı gibi saçma sapan öğütler dinleyerek meslekten daha da fazla uzaklaşmaktadırlar. 

Koçluk ve Mentorluk mesleğini akredite bir kurumdan belgeleyebilen profesyonellerle çalışmak en doğru seçim olacaktır. Aksi halde havanda su dövmekten öteye gitmeyen bir zaman kaybı olur.

Prova prova prova

Yetersiz Prova Sayısı

Diğer bir sorun ise yeni başlayan danışmanlar ile yeterli sayıda prova yapılmamasıdır. Mesleğin neresinde ne söyleyeceği konusunda bir fikri olmayan danışman, genellikle görüşmeler sırasında çuvallar. 

Bunun önüne geçmek adına danışmanın mesleğin en can alıcı noktalarında nasıl konuşması ve hangi soruları hangi sırada soracağını provalar yaparak pekiştirmesi gerekir. Bu provaların eksikliği en iyi şekilde danışman kayıp oranından anlaşılır. Eğer bir ofise giren çıkan danışman sayısı fazlalaşmaya başlamışsa, danışmanlara gereken ilgi gösterilmiyor anlamına gelir. 

Bir danışmanın ihtiyacı olan tüm diyaloglar tek tek prova yapılarak danışmanın verimli ve etkin olması yani mesleğinde profesyonelleşmesi sağlanmalıdır. Bu diyaloglar hem telefon diyalogları hem de yüz yüze yapılan tüm diyalogları içermelidir. Yazmış olduğum “Gayrimenkulde Kazandıran Diyaloglar” kitabım bu amaçla hazırlanmıştır. Saysız danışmanın hedeflerine daha çabuk ulaşmasına imkan sağlamıştır. 

Bu provalar her sabah düzenli olarak iki ay boyunca tekrar edilmesi sonucunda danışman mesleğin gerek duyduğu akıcı konuşma ve diyalogları doğru kullanması sağlanmış olur. 

Samimi Takdir

Sonuçta kazandığının yarısını ofise veren, üzerine masa parası ödeyen, her eğitime tonlarca para veren, kartvizitini yaka kartını kendi bastırtan, brandasının ve afişlerinin maliyetlerine katlanan bir danışmanın takdir görmesi çok mu zordur? 

Tüm imkanları ile hem kendini hem de ofisini ayakta tutmaya çalışan bu arkadaş bir süre sonra kullanıldığını fark etmekte ve ardından ya başka bir ofis araştırmaya başlamakta yada mesleği bırakmaktadır. 

İhtiyacı olan küçük de olsa samimi bir takdir yerine, sürekli azarlanmak ve tehdit edilmek belli bir süre sonunda danışmanın kaldıramayacağı boyuta gelmektedir. Ofis yöneticilerinin ve Brokerlerin her zaman ofis için yararlı bir davranışta bulunan danışmanı arkadaşları içinde samimi bir takdir modeli kullanarak onun ve arkadaşlarının daha iyi hissetmesine yardımcı olmalıdır. 

Ofiste sadece işlem yapanların takdir edildiği veya alkışlatıldığı bir model bir süre sonra çaylakların ve işlem yapamayan ama tüm çabasını ortaya koyan danışmanların kötü hissetmesine neden olur. 

Evet, sevgili arkadaşlar; bu haftalık da bu kadar. 

Hepinize bol kazançlı bir hafta diliyorum. 

Kitaplarım matbaadan geldi satın almak isteyenler aşağıdaki linkten inceleyip sipariş verebilirler.

https://bit.ly/kitapsatışı 

Sağlıklı ve mutlu olun.

Güven AÇIK

Facebook
Twitter
LinkedIn

Okuyabileceğiniz Diğer Blog Yazılarım

Yıllın Sonu Geldi

2023 bitti bitecek. Yılın sonu geldi! Peki siz ne durumdasınız? Tüm hedeflerinize ulaşabildiniz mi? 2024 te sizi neler bekliyor?

Yılı kapatmak ve 2024′ e hazırlık

Bu yılın bitmesine 60 günden az bir zaman kaldı. Yılı kapatmak ve 2024’e hazırlık yapmak için çalışmalara başlamak lazım.

80/20 Çalışma Modeli

Herkesin doğal olarak daha hazla kazanma arzusu var.  80/20 Çalışma Modeli bir çok ofisin danışman tutundurmak veya danışman çekmek için kullandığı yöntemlerden bir tanesi. Ancak doğru yönetilmezse, ofislerin kapanmasına neden oluyor. Neden mi? Okumaya devam edin.

Ülkemizde Yerli ve Milli bir Gayrimenkul Markası Yaratmanın Zorlukları

Güven AÇIK-MENTOR

Güven AÇIK-MENTOR

Gayrimenkul sektöründe edinmiş olduğum 21 yıllık deneyim ve bilgi birikimimi, Blog yazılarımla sizlerle paylaşıyorum.

Ülkemizde Yerli ve Milli bir Gayrimenkul Markası Yaratmanın Zorlukları

Ben 22 yıldır Gayrimenkul sektörünün içindeyim. 

İlk 4 yılım Remax Atlas’ta geçti.  (1999-2004)

Bu dört yılın ilk iki yılı danışmanlık, diğer iki yılın da ise 12 kişilik bir ekibe Ofis Yöneticiliği yaptım. 

Ardından 9 yıla yakın Century 21 de eğitmenlik yaptım.

Türkiye’nin çoğu bölgesinde çeşitli yerli ve yabancı markalara eğitimler ve danışmanlıklar verdim. 

Yerli ve milli bir gayrimenkul markası yaratmanın zorlukları hep vardı. 

Var olmaya da devam edecek. Peki neden?

İşin Başı Yasal Dayanak Eksikliği

Ülkemizde emlakçılığın tarihçesi çok fazla kayıt altında olmasa da bazı efsaneler anlatılır. 

Osmanlı döneminde gayrimenkul işlerine mahalledeki berberler bakarmış. Evini satacak olan  mülk sahibi beyler (kadınların mülk edinme hakkı olmadığı için) durumu berberine anlatırmış. Berbere giren çıkan çok olduğu için berberler de müşterilerine satılık konak, tarla ne varsa söyler, alıcı ve satıcıyı bir arayaya getirirmiş. Mülk satılırsa, berbere “Bir sakal parası” atılırmış.

Eğer iş ciddi ve acil ise tellal veya simsar tutulurmuş. Okuma yazma oranı çok düşük olduğu için mülklere satılık ve kiralık yazısı asılmazmış. Onun yerine kapısına kurdele asılarak satılık veya kiralık olduğu ima edilirmiş.

Osmanlı döneminden bu yana ülkemizde bir çok alanda devrim yapılmış olsa da gayrimenkul sektörü hep üvey evlat muamelesi görmüş. Özellikle, Cumhuriyetin kurulduğu ilk yıllarda kadastro yapılırken büyük sıkıntılar yaşanmış. Doğru dürüst bir kayıt olmadığı ve okur yazarlık çok az olduğu için çoğu büyük araziler bölge ağalarına, güçlü ve nüfuslu ailelerin üzerine kaydedilmiş. Bu yüzden o dönemde yapılan haksızlıklar nedeniyle birçok cinayet işlenmiş. 

Bugün mesleğimiz bir aracılık, komisyonculuk mesleği olarak yorumlanıyor ve uygulanmaya çalışılıyor. Kanun karşısında komisyoncu, tellal ve simsar olarak isimlendiriliyoruz. Mahkemesi olanlar bilirler diye tahmin ediyorum.

Mesleki Yeterlilik Belgeleri

Son 2-3 yıldır konu biraz ısındı. Sivil toplum örgütleri devreye girerek bilinçlendirme kampanyaları başlattı. Bu zorlu mücadeleler meyvesini vermeye başladı. Sonunda bu çabalar her ne kadar bazı kesimlerce engellendiyse de Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik, 14/1/2015 tarihli ve 6585 sayılı Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine dayanılarak hazırlandı.

Gayrimenkul mesleğinin “perakende” içinde olmasının mantığını bana anlatmak isteyen olursa, kesinlikle dinlemek isterim. Sizden ricam, avukatlık, doktorluk, mühendislik ve veterinerlik gibi diğer mesleklerin nasıl bir yasaya dayandığını lütfen araştırın. 

Taşınmaz Ticareti Hakkında Yönetmelik mesleği kimin yapıp yapamayacağı konusuna bir düzenleme getirdi. Ancak, daha taşlar yerine oturmadan, esnaf odalarındaki seçimlere girecek olan oda başkanı adaylarının, siyasi baskısıyla taşınmaz ticareti yapacak olanların öğrenim seviyesi Lise iken, İlkokula çekildi! 

Sorun neydi? “Oy ve İktidar kaygısı! 

Türkiye’de yaklaşık 300.000’e yakın bir gayrimenkul işi yapan kişi olduğu iddia ediliyor. Üç yüz bin kişinin de yüz bini aftan yararlanmış mahkum. İş bulamayınca, haklı olarak bir masa bir kasa modeli ile gayrimenkul işi yapmaya yöneliyorlar. 

Tüm Türkiye’de mesleki yeterlilik belgesi olanların oranının da % 20 olduğu söyleniyor. Yani 60.000 kişinin bir şekilde emlakçılık mesleği yapmak için yasal bir belgesi var. Keşke doğru sayıları öğrenebilsek. 

Balık baştan kokmuş durumda

Kıssadan hisse ülkemizde bir sistem yok. Yasal bir alt yapı da yok! 

Perakende kanunu içine sıkışmış bir vaziyetteyiz. Neden böyle olduğunu da anlayabilmiş değilim.

Yine de ben, bu günlere gelebildiğimize seviniyorum. İleride daha şartlara kavuşacağız. 

Önümüzde uzun bir yol var. Vazgeçmek yok, pes etmek yok! Mücadeleye devam…

Sistem ve yasal dayanak olmayınca yerel bir marka yaratmak zorlaşıyor. Ancak sektörde dönen iş hacime bakarsanız, gerçekten büyük bir hacimden bahis ediyoruz. 

Küçük bir matematik yapalım. Olmazsa ne yapardık bilmiyorum ama sahibinden.com un sitesinde ülkemiz genelinde kayıtlı kaç adet satılık konut var bir bakalım. Ortalama fiyat olarak çok mütevazi bir şekilde 100.000.-TL olsun diyelim ve hesaplayalım.

Ben biraz önce konut kategorisine baktım. 468.447 adet satılık konut var.

Sonuç ise: 46,844,700,000.-TL yani 5,543,751,480.-USD

Bu mülklerin her ay % 10 u satılsa 468,847,000.-TL bir ciro olur. Bunun %2 si hizmet bedeline dönse 9,376,940.-TL bir rakam çıkıyor. Bunlar yarı kayıtlı olanlar. Bir de el altından satılanlar var. Sonuç olarak dönen hacim çok ama çok büyük. Gayrimenkul sektörü bir nevi para aklama makinası gibi çalışıyor.

Yabancı Markalar neden pazarı domine ediyor?

Ülkemizdeki yerli ve yabancı markalara baktığımızda en eski olan ve pazara rekabet getiren ilk yabancı marka Remax oldu. Ben Remax’ın kuruluşundan bu yana gelişimini takip ediyorum. Ardından ülkemize Century 21 markası geldi. Sonra Coldwell Banker ve ERA, Realty World ve en son Keller Williams yabacılar ligine katıldı. Bundan sonra başka bir yabancı marka gelir mi bilemiyorum.

Yerli markaları sayarsak Turyap ile başlayabiliriz.  Reha Medin, Altın Emlak akla ilk gelenler olabilir. Yöresel çok fazla marka var. Ancak Franchise olabilmiş değiller. Yerli markalar önce bayilik adı altında sektöre başlamış olsalar da daha sonra onlar da Franchise modeline döndüler. 

Çalışan danışman sayılarına baktığınızda yabancı markaların danışman ve şube sayısının daha fazla olduğunu görüyoruz. Yabancı franchise sistemleri “eli maşalı bir biçimde” kontrolü elinde tutması ve her hizmete para almaları ile tanınıyor ve biliniyorlar. Yabancı franchise ofisleri içeriye aldıklara danışmanlardan gelir üretmelerini sağlamak yerine, aidat veya masa parası adı altında gelir toplayarak (fatura veren var mı bilmiyorum) sabit ve değişken giderlerini zar zor da olsa karşılayabiliyorlar. Bu nedenle ofislerde bolca işe alım uzmanı var. Aldıkları adam başına komisyon alıyorlar. Çünkü maden topluyorlar.

Yerli markalar ise yabancı markalar kadar dirayetli değiller. Direnç karşısında çok çabuk yumuşuyorlar. 

Sektörde deneyimli çok insan var

Benim takip ettiğim 22 yılın sonunda gayrimenkul sektöründe yabancı markalardan gayrimenkul işini öğrenip daha sonra kendi ofisini kuran ve markasını yaratan çok kişi oldu. Bazıları marka bile oldular. Hatta “Boynuz kulağı geçti” diyebiliriz.

Ülkemizde gayrimenkul sektöründe mesleği düzgün olarak yapan markalaşamamış çok sayıda profesyonel gayrimenkul danışmanı ve ofis sahibi var. 

Zor olan bu bağımsız işletmelerin standart bir sistem ile yerli ve milli markalar altında toplanabilmesi. Bunu başarmak hiç zor değil aslında. Sadece bakış açımızı değiştirmemiz yeterli.

Nisan ayında Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Dekanı, Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü Başkanı Prof. Dr. Harun Tarıvermiş internette “Taşınmaz Ticareti Yönetmeliği” hakkında eğitim seviyesi hakkında bir tartışma toplantısı düzenledi. Toplantı tam 4 saat sürdü. 

Bu toplantıya Türkiye genelinde yaklaşık 200 kişi katıldı. Toplantıda özellikle esnaf ve ticaret odaları başkanları söz alıp konuştular. Eğer bahsettiğim internet toplantısına katıldıysanız, ne olduğunu iyi biliyorsunuzdur. Katılmadıysanız bir şey kaçırdınız sayılmaz. Eski tas, eski hamam…

Prof. Dr. Harun Tarıvermiş toplantıda Türkiye’deki gayrimenkul sektörünün gelişmiş ekonomiler ile karşılaştırıldığında tam 100 yıl geride olduğumuzu ifade etti. Son derece haklıydı. Oda başkanları hal ve tavırları ile hangi durumda olduğumuzu gözler önüne serdiler. 

yerli ve milli markalar

Bu topraklardan bir dünya markası çıkar mı?

Aslında bu sorunun cevabı kendimize sormamız gereken basit bir sorunun arkasında saklı.

Bu soru “Neye neden inandığını biliyor musun?

Ben sektöre inanıyorum. Çünkü barınma temel bir ihtiyaç. 

Sürdürülebilir mi? Evet!

İnsanlar bu dünyayı terk etmediği sürece barınma ihtiyacı hep olacak. Dünyada ve ülkemizde bu ihtiyaca hizmet verecek bir meslek yaşamaya devam edecek. Bir hizmet endüstrisi olarak gayrimenkul sektörü işlevini sürdürecek. 

Bizim önce kendimize dönüp ne olduğumuzu ve ne durumda olduğumuzu objektif ve profesyonel olarak görebilmemiz gerekiyor. Daha sonra global düşünüp yerel ihtiyaçları kaşılayan bir iş modeli tasarlamalıyız. 

Bu iş modelimizi yasalar ile desteklemeli ve mesleği yapabilmek için dört yıllık bir yüksek öğrenim şartı koymalıyız. Bu kadar yüksek bir cironun döndüğü mesleği, yetkinliği bir üniversite diploması ile tescillenmiş kişiler icra edebilmeli. Mesleğimizin hak ettiği değeri anlayamazsak, esnaf odalarından öteye gidemeyiz. Benim inancım şu nasıl bir ilkokul mezunu doktor olamıyorsa, Gayrimenkul profesyoneli de olmamalı. 

Beş milyonluk bir arsa satıldığında emlak danışmanına ödenecek komisyon bedeli 100.000.-TL olabiliyorsa, Gerisini siz düşünün diyorum. Doktor ve mühendisler ne yapsın?

Ben zaman içinde bu topraklardan Güçlü Yerli ve Milli markalar çıkacağına inanıyorum. Çünkü nedenine vakıf durumdayım. Zaman alacak ama olcak! Eminim… 

En azından bu toprakların çalışkan insanlarının alın terinden kazanılmış paralar, ülkemizde kalacak. Başka ülkelerin bankalarına transfer edilmeyecek. Beni işin bu tarafı daha fazla üzüyor. Müşterilerin ismini bile söylemekte zorlandığı yabancı markalar danışmanların ceplerinden paraları emmeye devam ediyor.

Sanırım “aklımızı başımıza almanın zamanı geldi” diye düşünüyorum.

Bu haftalıkta bu kadar.

Kitaplarım matbaadan geldi. İsteyenler satın alabilir. 

Aşağıdaki linkten kitap satış mağazama ulaşabilirsiniz. 

http://bit.ly/kitapsatışı 

Bol kazançlar.

Güven AÇIK

 

Facebook
Twitter
LinkedIn

Okuyabileceğiniz diğer blog yazılarım.

Yıllın Sonu Geldi

2023 bitti bitecek. Yılın sonu geldi! Peki siz ne durumdasınız? Tüm hedeflerinize ulaşabildiniz mi? 2024 te sizi neler bekliyor?

Yılı kapatmak ve 2024′ e hazırlık

Bu yılın bitmesine 60 günden az bir zaman kaldı. Yılı kapatmak ve 2024’e hazırlık yapmak için çalışmalara başlamak lazım.

80/20 Çalışma Modeli

Herkesin doğal olarak daha hazla kazanma arzusu var.  80/20 Çalışma Modeli bir çok ofisin danışman tutundurmak veya danışman çekmek için kullandığı yöntemlerden bir tanesi. Ancak doğru yönetilmezse, ofislerin kapanmasına neden oluyor. Neden mi? Okumaya devam edin.